İki önemli dini bayramımızdan diğeri olan Kurban Bayramı yaklaştı. Dini bir ibadet olmasının yanında ailecek toplanılan kalabalık sofraların kurulduğu ve bol et tüketiminin olduğu bir bayram Kurban Bayramı. Medical Park İzmir Hastanesi Diyetisyeni Fatma Baysal Yusuf da, Kurban Bayramı’ında nasıl beslenmemiz gerektiği hakkında önemli ipuçları verdi.
Kurban Bayramı’nda tüketilen etin yağsız bölgelerinin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Yusuf, “Bu bayramımızda bolca tüketilen et iyi kalite proteine sahip bir besin olup, demir, çinko, fosfor, potasyum, magnezyum gibi mineraller ve özellikle B12 vitamini bakımından da çok zengindir. Fakat tüketilirken doymuş yağ ve kolesterol de içerdiği unutulmamalıdır. Tüketilirken mümkün olduğunca yağsız bölgelerinin tercih edilmesinde fayda vardır. Özellikle sakatatlar, kolesterol problemi olan bireyler için sakıncalı olabilir. Aynı zamanda etler sindirimi zor olan besinler olduğu için mide ve sindirim problemi olan, bireylerin de dengeli tüketmesi gereklidir.” dedi.
Medical Park İzmir Hastanesi Diyetisyeni Fatma Baysal Yusuf
Etler hemen tüketilmemeli
Kesilen etlerin belli bir süre beklemesinin doğru olduğunu kaydeden Dyt. Fatma Baysal Yusuf, “Yeni kesilen etlerde “rigormortis” yani “ölüm katılığı” denilen sertlik mevcuttur. En az 24 saat süre ile bekletilirse bu sertlik kaybolmaya başlar , et daha yumuşak ve daha lezzetli hale gelir. Bu yüzden yeni kesilen eti hemen değil, ertesi gün tüketmek daha doğru bir yaklaşım olur. Kurban etlerinin, mümkünse birer pişirimlik olacak şekilde küçük parçalara ayrılıp, buzdolabı poşetlerinde -3o derecede dondurulup en az -18 derecede en fazla 6 ay saklanabilir.” dedi.
Et pişirme tekniklerinin de önemini vurgulayan Yusuf, “Et pişirilirken, ızgara, haşlama gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartma uygulamasından kaçınılmalıdır. Böylece kızartma ile oluşan ve kansorojen etkisi olan serbest radikallerden uzak kalmış olunur. Pişirme esnasında et zaten yağdan zengin bir besin olduğu için ekstra yağ eklemeye gerek yoktur. Kuyruk yağı tereyağı gibi yağlardan özellikle kolesterol bakımından zengin oldukları için kaçınılmalıdır. Ayrıca ızgara yönteminde eti mümkün olduğunda ateşten uzak tutarak aralarındaki mesafe 10-15 cm olacak şekilde bir pişirme gerçekleştirilmelidir. Izgara işleminden önce etin marine edilerek bekletilmesi etin daha kıvamlı ve lezzetli olmasını sağlar. Pişirme esnasında özellikle etin iç kısımlarının pembe kalmamasına dikkat edilmelidir. Böylece hayvansal kaynaklı birçok hastalık ve parazit geçişinin önüne geçilmiş olur. Kırmızı etin, yanında maydanoz, limon, yeşil yapraklı sebzeler gibi C vitamini içeren bir besinle birlikte tüketilmesi içinde bulunan kaliteli demirin emilimi bakımından olumlu etki yapacaktır. Ayrıca et tüketiminden hemen sonra demir bağlayan ajanlar içeren kahve, çay gibi içecekler tüketilmemelidir.” dedi.
Görüntüleme Sayısı: 105