Yaptığı icraatları ile 16 yıldır girdiği her seçimi kazanan bir liderin kuracağı yeni sitem ile “Başkan” olması kaçınılmazdı. Mücadelenin en önemli kaynağı halk ve seçmense Halk her seçimde Tayyip Erdoğan’a sevgi ve tercihini gösteriyorsa, bu demektir ki halkla Tayyip Erdoğan arasına kimse giremez. O yüzden Başkanlık resmini halk elleriyle ve yüreğiyle o çerçeveye koydu!
Yüzde 90’a yakın katılımın olduğu seçimin bir adı varsa, Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi “demokrasi devrimidir.” Kırgınlıkların geçmişte bırakılmasına ve 81 milyonun Cumhurbaşkanı olacağına sözleri; huzura davettir. Bizim ihtiyacımız olanda budur. Anayurdu sevgi olan bir ülkede kutuplaşmanın önünü kesecek kişi de Tayyip Erdoğan’dır. 81 milyon da bunu beklemektedir…
Başkanlık seçiminde, Tayyip Erdoğan ve Muharrem ince arasında 11 milyon oy farkına rağmen hala seçim sonuçlarının ardından mazeret üretenlere gelince. “Neden yenildiklerinin sorgusunu yapmayanlar ve kaybetmeyi bile öğrenemeyenler asla kazanamazlar!” Seçim konuşmalarında vaatleri gibi bunun adına “geri dönüşüm” Bedeli de sürekli yenilmek oluyor!
Tayyip Erdoğan’ın 16 yıldır öylesine görkemli bir duruşu var ki.
Bu büyüklüğün karşısında yüzde 30 oy almak başarı sayılmalı.
O yüzden CHP kendi içinde oluşan “İnce yapıyı” korumak istiyorsa, İzmir milletvekili olan, İzmir de ikametgâhı bile olmayan ve hiçbir seçimde kendisine bile oy kullanamayan Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet etmeli. Ama o duruş Kılıçdaroğlu’nda var mı?
Çünkü bu kadar yenilip de koltuğuna sakız gibi yapışan başka bir genel başkan dünya tarihinde bile yoktur…
EN ÇOK NEYE SEVİNİYORUM?
1 – Her fırsatta Demokrasi dersleri veren Avrupa Birliğine, şu Almanya, Hollanda, Avusturya Fransa, Türkiye seçim sonuçlarının açıklanmasıyla bu ülkeler hep birlikte ağızlarının payını aldılar.
2 – Doğu ve Güneydoğu halkı, terörden nasıl nefret ettiğini, verdiği oylarla gösterdi. Bu da çok önemlidir. HDP, CHP’nin kendi adlarına oy isteme yardımlarıyla barajı aşmıştır. Seçim Barajının uygulanmasının bir önemi daha bu seçimde görülmüştür. HDP terör’e sırtını dayamaktan vazgeçmezse eski düşünce ve yapısına devam ederse eline geçen bu son fırsatı da değerlendirmeyecek…
Seçim kritiğinde bir şey söyleyeyim. İnce için kaybetmek mühim değil, yarın bir daha yarışır, olmadı, bir daha, ama Erdoğan’la televizyonda tartışamadığı için buna yanıyordur. Seçim kaybeden kimse koltuğunu bırakıp gitmeye niyetli görünmüyor…
MECLİS BAŞKANLIĞI VE KABİNE KULİSLERİ BAŞLADI
Seçim gecesi iki adayın yaptığı açıklamadan iki önemli mesaj gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balkon konuşmasında; “Milletin partimize sandıkta verdiği mesajı aldık” dedi.
Muharrem İnce, ertesi gün yaptığı konuşmada, “Bana yürü derlerse yürümeye hazırız” diye konuşuyor…
Seçimlerin hemen ardından Huber köşkünde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve bazı bakanlar bir toplantı yaptı. Burada bazı KHK kararı ve Meclis Başkanlı ile yeni kurulacak kabine hakkında kulisler yapıldığı söylense de, yeni kabine listesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cebinde hazır. Önemli bürokrat ve işadamlarının ismi konuşuluyor. Ama siz siz olun “bakan-toto” oynamayın. Çünkü Erdoğan’ın bu kez çok şaşırtıcı bir kabine yapacağı bekleniyor. Meclis için, teamül birinci çıkan partiden Meclis başkanı seçilmesi yönünde. Meclis Başkanlığı için Başbakan Binali Yıldırım’ın ismi konuşuluyor…
Erdoğan hem yeni kabineyi hazırlıyor, hem de seçimlerde oy kaybeden partisi üzerinde çalışıyor. Kamuoyu araştırma kuruluşlarına seçimlerdeki düşüşün röntgenini çeken çalışma yaptıracak. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece röntgen sonuçlarıyla yetinmeyip, AK Parti’yi tam teşekküllü bir check-up’a sokacağa benziyor…
Görüntüleme Sayısı: 100