Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Balkanlar’da başlayan hareketlenme ile yeni bir harita ortaya çıkartılmaya çalışıldığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Balkanlar’da başlayan hareketlenme ile yeni bir harita ortaya çıkartılmaya çalışıldığını söyledi. 2021’in Nisan ayında Slovenya Başkanının Avrupa Birliği Konseyine yazdığı mektubun bir düğüm noktası olduğunu belirten Serdar Çam, “Büyük Arnavutluk, Büyük Sırbistan, Karadağ, Makedonya ve geriye kalan bir avuç kadar da çok küçük yer Bosna’ya bırakılsın. ‘Yeni bir Balkanlar düzeni kurulmalı’ diye bir öneri getiriliyor. Maalesef bugün konuşulan, dillendirme noktasına gelen bir süreç oluyor. Siyasi tecrübeleri, devlet tecrübesi olan büyüklerimizin, kanaat önderlerimizin Balkanlar’da güçlü ikili ilişkiler kurması, ateşe yaklaşılmaması konusundaki çabalar, son derece kıymetli çalışmalardır” dedi.
Rumeli kanaat önderleri, Rumeli Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Haliç Kampüsü’ bir araya geldi. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Eski Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı ve İstanbul eski Milletvekili Dr. Alaattin Büyükkaya, Doç.Dr. Kaan Gaytancıoğlu, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği eski Başkanı Avukat Burhanettin Akgüder, Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Dodurka, Eski Bakanlardan Lütfullah Kayalar, Bursa eski Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Kanaat Önderleri Topluluğunun Kurucusu olan iş adamı ve Tek Rumeli TV sahibi Atilla Baykal, yazar Yıldırım Ağanoğlu ve akademisyenler katıldı. AB’nin Balkan politikasının görüşüldüğü toplantıda bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, 2021’in Nisan ayında Slovenya Başkanının Avrupa Birliği Konseyine yazdığı mektubun bir düğüm noktası olduğunu belirterek, “Mektupla birlikte bir adım daha atarak, Batı Balkanlar başlığında AB’ye bir yazı yazıyor. Yeni bir harita ortaya çıkartıyor. Bosna’daki yerler Sırbistan Cumhuriyetine bağlansın Kosova’daki Sırp bölgesi Sırbistan’a geçsin. Kosova’daki Arnavut bölgeleri Arnavutluk’a bağlansın. Büyük Arnavutluk, Büyük Sırbistan, Karadağ, Makedonya ve geriye kalan bir avuç kadar da çok küçük yer Bosna’ya bırakılsın. ‘Yeni bir Balkanlar düzeni kurulmalı’ diye bir öneriyi getiriyor. Daha Nisan 2021’de. Herkesin ne kadar saçma sapan diye dillendirdiği bir zamanda, Cumhurbaşkanımızın huzurunda, Bosna Hersek başkanlık konseyi üyeleri birbirleri ile atışmaya başlıyorlar. Maalesef bugün konuşulan, dillendirme noktasına gelen bir süreç oluyor. Siyasi tecrübeleri devlet tecrübesi olan büyüklerimizin, kanaat önderlerimizin ikili ilişkiler kurması ateşe yaklaşılmaması konusundaki çabalar, son derece kıymetli çalışmalardır. Rumeli Kanaat Önderleri grubunun çalışmaları bu bakımdan da önemlidir” diye konuştu.
“AB Rusya’ya karşı Balkanlar’da tek bir politika uyguluyor”
Eski AB Bakan Yardımcısı Alattin Büyükkaya ise yaptığı konuşmada, Balkanlar’a dönük politikalarda AB’nin iki baş gücü olan Fransa ve Almanya’nın ortak hareket ettiklerine dikkat çekerek, AB’nin Rusya’ya karşı Balkanlar’da tek bir politika uyguladığını belirtti.
Balkanlardaki Türk soydaşların 6 milyondan fazla olduğunu belirten Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği eski Başkanı Avukat Burhanettin Akgüder ise, “Balkanlar’da tarım ile alakalı entegre tesisler kurup, bu soydaşlarımızın Almanya’ya göç etmesini engelleyebiliriz. Bizim Türk insanı olarak çok küçük yatırımlarla oradaki insanlarımızın topraklarından kopmasını engelleyebiliriz. Batı Trakya ve Bulgaristan’ın birlikte değerlendirilmesi halinde çok küçük yatırımlarla en az yüzde 50 sinin Almanya’ya gidişini engelleyip Türkiye’yi besleyebiliriz. AB bu bölgeyi bataklık oluşturmak için hiçbir yardımları da olmuyor. Türkiye’nin Balkanlar’a çok küçük yatırımlarla, insanlarımızı bölgelerinde yaşamalarını sağlayabiliriz. O bölgelerde barışın, huzurun daha güçlü olmasını sağlayabiliriz” ifadelerinin kullandı.
Eski Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe ise, “Bizim sanayicilerimizin büyük bir kısmı zaten Rumeli kökenlidir. Zaten bazı tavsiye kararları alınır, hükümetimiz Balkanlar’a yatırımı desteklerse o bölgelerde sanayicilerimiz yatırım yapabilirler. İlla devletin parasının harcanmasına gerek yok. Yatırımcılarımız hemen yakınımızdaki Balkanlar’a gidebilirler. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde Üsküp’teki Türk yatırımlarını Şarık Tara yapıyor” ifadelerini kullandı.
Kanaat Önderleri Topluluğunun Kurucusu olan İş Adamı ve Tek Rumeli TV sahibi Atilla Baykal yaptığı konuşmada ise, “Balkanlar’dan göç etmiş, Rus Harbi’nin dışında 1912 Balkan Savaşları’ndan Türkiye’ye gelmiş büyük bir Rumeli topluluğu var. Biz bunlara bazı siyasetçilere sorduğumuz zaman maalesef sayılarımızı yeterli derecede söyleyemiyorlar çünkü bilmiyorlar. Ama bunu bilmemeleri onların hatası değil. Demek ki bizim hatamız ki onlara ne kadar bir Türkiye’de yaşayan Rumeli toplumu varsa bunlara anlatamamışız. İşte bizim konfederasyon, vakıf ve derneklerimiz var. Onlar yine görevlerine devam edecek. Ama biz onların bölgesel yapmış oldukları çalışmaların dışında biz daha toplumsal, onları bir arada tutabilecek fikir, düşünce grubu oluşup bu yapılacak hizmetlere onları yönlendirebilmek veya onlarla ortak çalışmaları yapabilmek için bir araya geldik” diye konuştu.
Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Dodurka ise, “Avrupa Birliği bölgede istikrar mıdır yoksa menfaatleri doğrultusunda mı çalışmaktadır bizi ne olarak görmektedir. Türkiye’yi gerçekten orada bir istikrar unsuru muyuz ? Yoksa onların gözünde aynı Körfez ülkeleri gibi Rusya gibi Çin gibi başka emelleri olan bir ülke miyiz bunu da merak ediyorum. Bize olan bölgenin sempatisi onları kaygılandırıyor mu ? Nasıl bakıyorlar meseleye merak ediyorum. Bununla ilgili olarak Atilla bey birkaç sayfa tercüme eline geçmiş bana onu iletti. Bunu toplantıda görüşebilir miyiz dedi. Bir rapordu. 2018’de yazılmış. Ama 2025 yılına kadar Avrupa Birliği’nin bölge senaryolarını içeren bir rapor özetiydi. Sayın hocamız Kaan Gaytancıoğlu bu raporun tamamını bizler için gözden geçirdi. Sayın Bakan Yardımcım da buradayken şimdi bu bölgedeki gelişmelerden biraz evvel özetlediğimiz kırılganlıkla en çok etkilenecek ülkelerden biri oradaki köklü bağımız nedeniyle malum biziz. Buna karşı da devletimiz çok akıllı bir politika karşıda olan bir politika bölgede zaten izliyor. Ülkemizde milyonlarca Rumeli olduğunu söylüyoruz. Ve bu Rumelilerin de sivil toplum kuruluşları var. Vakıfları, düşünce kuruluşları bu politika içerisinde bu kuruluşlar neredeler nerede olmalılar. Üniversiteler var. Bu politika içerisinde nerelerdeyiz. Nerelerde olmalıyız. Bu konuları da tartışma gündemi olarak sunuyorum” diye konuştu.
“Türkler tarihte 120 devlet kurdu”
Osmanlı’nın kurulduğu toprakların Rumeli olduğunu belirten yazar Yıldırım Ağanoğlu, “Belgelerde bu devletin ismine de kısaca Devleti Aliye. Bu yüce devlet demek. Türkler tarihte 120 devlet kurdu. Türkiye Cumhuriyeti bizim devletimiz olduğu gibi Osmanlı Devleti de bizim devletimiz. Bugün hani yeni bir mücadele yapıyoruz ya. Bize ‘Turkey’ demesinler diye. Turkey İngilizce de hindi demek. Ona direniyoruz. Uluslararası camida diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti. Teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Avrupa Birliği Güvenlik Araştırmaları Enstitüsünün yayın organı Chaillot Paper’ın Ağustos 2018 sayısında yayımlanan “Balkanlar’ın Geleceği Adına 2025 Yılı İçin 3 Farklı Senaryo” isimli raporuyla ilgili bir sunum gerçekleştiren Doç. Dr. Kaan Gaytancıoğlu, “Küresel siyasetin başta faktörlerinden biri olan Avrupa Birliği genişleme ve derinleşme hususunda hem kendi bölgesini incelerken izlerken Balkan coğrafyasını da ihmal etmemekte bu bağlamda nitelikli çalışmalar üretmek için çeşitli enstitüler kurmakta, ajanslar işletmekte ve bu bağlamda da kaliteli çalışmalar ortaya koymaktadır. Balkanları 2025 geleceği için 3 senaryo ortaya konmuştur. Türkiye’nin AB nezdindeki konumu ise en etkili noktalardan birisidir” ifadelerini kullandı.
Görüntüleme Sayısı: 127