CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, üniversite öğrencilerinin iskan sorununa ilişkin İzmir Valiliği tarafından atılan adımların yetersiz olduğunu ifade etti. Öğrencilere sağlanan geçici konaklamanın yalnızca 1 ay olmasını eleştiren Başkan Yücel, “Soruna kalıcı bir çözüm üretemiyor. Devletin her türlü imkanı varken bu öğrencilerimizin barınma sorununa kalıcı bir çözüm üretememeleri acizliktir”
Koronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık 1,5 yıldır eğitim, online olarak gerçekleştirilmişti. Geçtiğimiz aylarda alınan karar ile birlikte eğitimin tüm kademelerinde yüz yüze eğitime başlanması kararı alınmış ve 6 Eylül tarihi itibariyle okullarda yüz yüze eğitim başlamıştı.
Okullarda yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte sorunlar da kendini göstermeye başladı. Birçok okulda öğrenciler sosyal mesafe kurallarına uygun olmayan ortamlarda ders görürken sınıflarda Covid vakaları da görülmeye başlamışı.
Öte yandan; CHP İzmir İl Başkanlığı, eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekmek adına “Çocuklarımızın eğitimi içine hazırız, geleceğimizi karanlıktan kurtaracağız” konulu basın açıklaması düzenledi.
Açıklamaya İl Başkanı Deniz Yücel’in yanı sıra; CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, ilçe başkanları ve il yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Uzaktan eğitimle birlikte eğitimdeki adaletsizliğin oraya çıktığını ifade eden Başkan Yücel, “Tek adam rejiminin ülkemizi içine soktuğu çok yönlü krizin ağır sonuçlarını yaşadığımız alanların başında eğitim gelmektedir. 19 yıllık AKP iktidarı süresince liyakatten uzak ideolojik saiklerle yapboz haline getirilen eğitim sistemimizin yapısal sorunları, yönetilemeyen COVİD-19 salgını süresince daha da derinleşmiş ve iyice gün yüzüne çıkmış durumdadır. Türkiye, COVİD-19 salgını boyunca okulların kapalı kaldığı uzun süre boyunca 2 milyon 316 bin öğrenci uzaktan eğitimin yürütüldüğü EBA sistemine ulaşamamıştır. 1 milyon 459 bin öğrenci ise internet erişimine sahip değildir. Bu yetersizliklerle beraber, uzaktan eğitimden bir şekilde yararlanabilen öğrencilerimiz de dahil olmak üzere çok büyük bir öğrenim kaybıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. İktidarın salgın döneminde eğitim alanında ortaya koyduğu tercihler, var olan fırsat eşitsizliklerinin daha da derinleşmesine yol açmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın salgın süresince ortaya çıkan öğrenme kaybının boyutlarını ölçme ve bu kaybın telafisi için derhal gerekli bilimsel çalışmaları başlatması gerekmektedir” dedi.
“İKTİDAR GEREKEN İHTİYAÇLARI KARŞILAYAMADI”
Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öngörülmeyen etkenler nedeniyle birlikte bazı sorunların da patlak verdiğini belirten Başkan Yücel, “Yetersizlikler nedeniyle eğitimin tüm paydaşlarında derin kaygılar ortaya çıkmıştır. Okullarda ihtiyaç duyulan 101 bin yardımcı hizmet personeli hala atanmamıştır. Okullarımızda hijyenin korunmasını sağlayacak bu atamaların derhal gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı’na ek kaynak aktarımı yapılabilir. Haftalardır birçok kentte sınıflarda vakalar ortaya çıkmakta ve yayılmaktadır. Sosyal mesafenin korunabilmesi için sınıfların seyreltilmesi gerekirken, birçok okulda öğrenciler kalabalık sınıflarda derslere girmektedirler. Bazı okullarda farklı düzeylerde sınıfların aynı dersliklerde eğitim gördüğü bilinmektedir. Bunun en büyük sebebi 43 bin 627 derslik ihtiyacıdır. Yandaşlara, beşli çeteye, Saray beslemelerine kaynak ayıran iktidar; çocuklarımızın sağlığı, eğitimi ve geleceği için gereken bu ihtiyacı karşılamamaktadır” diye konuştu.
“BU TERCİHLERİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”
CHP iktidarında eğitimdeki temel sorunların giderileceği mesajını veren Başkan yücel, “Biz çocuklarımızın eğitimi için bu ihtiyacı karşılamaya hazırız. Gerekli sayıda derslik ve okulu, ihtiyaç duyulan yerlerde belediyelerimiz eliyle inşa etmeye hazırız. Arsa gösterildiği anda belediyelerimiz gerekli çalışmayı başlatacak ve en kısa sürede ihtiyaç duyulan derslikleri eğitim ve öğretime hazır hale getireceklerdir. Aynı şekilde, tamirata ve onarıma ihtiyaç duyan derslik ve okullar için de partimiz ve belediyelerimiz harekete geçmeye hazırdır. Eğitim sistemimizin en acil ihtiyaçlarından bir diğeri de geleceğimizi yetiştiren öğretmenlerin temel sorunlarının çözülmesidir. İlk olarak öğretmen açığının kapatılması gerekmektedir. Sayıştay raporlarına göre 138 bin, MEB’in raporuna göre 107 bin öğretmen ihtiyacı vardır. Şu ana kadar yalnızca 20 bin atama yapılmış, öğretmenlerden gelen tepkiler üzerine Erdoğan 15 bin ilave atamayı müjdeymiş gibi duyurmuştur. Bu atamaları gerçekleştirmemek ise Saray’ın bilinçli tercihidir. Biz bu tercihleri değiştireceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye’nin atanamayan öğretmenler diye bir sorunu kalmayacak. Bizim tercihlerimiz açık ve nettir: Toplumdaki en önemli meslek gruplarından birini öğretmenlerin oluşturduğunun farkındayız. Öğretmenlerin haklarını ve çalışma koşullarını yasal güvenceye kavuşturacak Öğretmenler Meslek Kanunu’nu çıkaracağız. Bununla birlikte, hak kayıplarının önüne geçmek için sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen gibi garabetleri ortadan kaldıracak, kamuda çalışan tüm öğretmenlerin insanca koşullarda eşit şartlarda ücret almalarını ve özlük haklarına sahip olmasını sağlayacağız. Öğretmenlerin 3600 ek gösterge hakkını teslim edeceğiz. Bugün maalesef Saray rejiminin elinde devletin eğitim politikası, 100 yıl önce inşa edilen Cumhuriyetin eğitim felsefesinin gerisine düşmüştür. Bu nedenle eğitim üzerine konuşurken teknolojiden, bilim insanı yetiştirebilmekten, çağın gereklerinden bahsetmek yerine çok temel sorunlar üzerine mücadele vermek durumunda kalıyoruz. Ancak buna mecbur olmadığımızın farkındayız. CHP iktidarında; rantı yandaşlara harcamak yerine geleceğimize ayıracağımız kaynaklarla eğitimin tüm paydaşlarının ihtiyaçlarının karşılandığı, tüm çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşabildiği, hiçbir ailenin çocuklarının geleceğinden endişe duymadığı, öğretmenlerin güvenle yeni nesilleri yetiştirdiği eşit ve adil bir eğitim sistemini inşa edeceğiz. O gün gelene kadar, imkânlarımız doğrultusunda, çocuklarımızın eğitimi için elimizi taşın altına koymaya hazırız. Biz hazırız, geleceğimizi karanlıktan kurtaracağız” ifadelerini kullandı.
“SORUNUN ASIL MUHATABI MERKEZİ HÜKÜMETTİR”
Son haftalarda ülke gündeminin en önemli sorunlarından olan üniversite öğrencilerinin barınamama krizine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Başkan Yücel, valilik tarafından sorunun çözümü için atılan adımların geçici olmasını eleştirdi ve “Siyaset müessesinin görevi sorun çözmektir. Yerel yönetimler de olsa merkezi hükümet de olsa sorunun çözülmesi için adıma atmalı. İzmir’de sorunun çözülmesiyle ilgili yerel yönetimlerimiz ve belediyelerimiz somut adılar atmıştır. Ancak bu sorunun asıl muhatabı merkezi hükümettir. Belediye başkanlarımız, yurt orununu çözmek için somut adımlar atma komsunda bir hazırlık yapıyorlar. Bazı belediyelerimiz belediyenin farklı birimlerini yurda çevirerek öğrencilerin sorununa çözüm üretmek için adıma attılar. Ancak tekrar ifade ediyorum bu sorunun asıl muhatabı merkezi hükümettir. Belediyelerimiz bu konuda gerekli kararlılığı sergiliyorlar. Özverili adımlarla bir hiçbir öğrencimizin açıkta kalmayacağına anıyoruz. Biz parti olarak da çalışma yürütüyoruz. Kalıcı çözümler üretilen kadar öğrencilerin açıkta kalamaması için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Valilik tarafından atılan adımlar, geçici çözüm. Soruna kalıcı bir çözüm üretemiyor. Devletin her türlü imkanı varken bu öğrencilerimizin barınma sorununa kalıcı bir çözün üretememeleri acizliktir. Bu sorun, bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Belediyelerimiz bir takım adımlar atıyor. İnanıyorum ki en kısa zamanda valilik de bu kararını gözden geçirir ve kalıcı çözümler üretirler” dedi.
Görüntüleme Sayısı: 76