Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bayraklı’da 30 Ekim İzmir Depremi Proje Alanı Mağdurları Platformu ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada hem İzmir’deki hem de Türkiye’nin diğer bölgelerindeki deprem mağdurlarına seslendi.
Bir dizi ziyaret ve açılış programı için İzmir’e gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bayraklı’da 30 Ekim İzmir Depremi Proje Alanı Mağdurları Platformu üyeleriyle bir araya geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de eşlik etti. Hükümetin sosyal devlet politikasını yürütemediğini ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bütün depremzede kardeşlerime, sadece burada değil Elazığ’da da diğer yerlerde de olan kardeşlerime seslenmek isterim; hakkınızı arayın, aradığınız sürece biz yanınızda olacağız. Bu konuda endişe etmeyin. Evlerinizin metrekaresi düşürüldü, kat sayısı düşürüldü bir sürü sıkıntı var. Şu soru çok önemli; zaten zar zor bir ev sahibi olmuşum, emekli olmuşum, evimde oturuyorum deprem oldu ev yıkıldı. Sosyal devletin bana yardımcı olması lazım, gelip bana bir kağıt imzalatıyorlar, diyorlar ki ‘evini yapacağız ama seni borçlandıracağız’. Ben bu emekli aylığıyla o kadar parayı nasıl ödeyeceğim? Asgari ücret ile geçiniyorum, ben bunu nasıl ödeyeceğim? Sosyal devletin, bir kişi afetzede ise onun karşılaştığı bütün zararı hiçbir karşılık beklemeden karşılaması gerekiyor. İzmir milletvekillerinin verdiği kanun teklifleri var, parlamentoda bekliyor kanun teklifleri. Açıldığında, kanun teklifleri görüşüldüğünde sizlere haber verecekler, gerçekleri göreceksiniz. Kimler afetzededen yana, kimler karşı, bütün açıklığıyla oylamada göreceksiniz” dedi.
“Vatandaş ne istiyorsa biz yapacağız”
Depremzedelerin emsal artışı talebine ilişkin de bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Kat yükseklikleri konusunda Sayın Tunç Başkan, ‘eğer vatandaşımız bunu ödeyemiyorsa, bu ödemeyi bir şekliyle başka yollardan karşılamak gerekiyorsa, bunun için kat yüksekliği gerekiyorsa vereceğiz’ dedi. Sizden isteğim burada, ‘gerekirse yapılacak’ dediniz, gerekirse değil ‘yapılacak’ deyin. Burada yüksek binalar yapılıyor değil mi, yapılıyor. Diğerleri neden yapılmıyor? Engel çıkaracaklar. Onlar engel çıkarırsa bütün İzmirliler onlara hesap sorar. Engel bizden kaynaklanmasın. Biz yapacağız, vatandaş ne istiyorsa biz yapacağız” diye konuştu.
“Cebinizden ek para çıkmayacak”
CHP lideri yangın bölgelerinde evleri zarar gören vatandaşları hatırlatarak, “Orman yangınlarının olduğu bölgelerde 1-2 katlı evler vardı. Bunlara da kağıt imzalatılıp borç altına sokuyorlar. Biz dedik ki ‘belediye başkanları olarak bunları karşılayacağız’. Burada evlerin sayısı çok az. 11 Büyükşehir Belediye Başkanımız bunların ek yükümlülüklerini karşılayabilir. Ama İzmir’de yeni yapılanmanın maliyetini 11 belediye başkanının karşılaması mümkün değil. Karşılarız deyip de yarın bunun gereğini yapmazsam size mahcup olurum, doğruyu söylememiş olurum. Doğrusu kat yüksekliği vereceksiniz, gelecekler ve yapacaklar. Maliyetler karşılanacak, kimsenin cebinden de 5 kuruş ek para çıkmayacak. Olması gereken budur, sosyal devlet de bunun gereğini yapacak” dedi.
Soyer: “Sonuna kadar yanınızdayız”
İzmir’in deprem bölgesi olması nedeniyle yaptıkları çalışmaları ve 30 Ekim İzmir Depremi’nin ardından yürütülen kampanyaları anlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer şunları söyledi: “En önemli meselenin, bu şehirde yaşayan insanlar olarak bizlerin yaşadığımız şehirde güven taşımamız, güven duygusu içinde yaşamamız gerektiğine inanmak olduğunu düşünüyoruz. Eğer güven duymuyorsanız bu şehirde, ne yediğiniz ekmeğin tadı var, ne gelecek kurgusu yapabiliyorsunuz. Öncelikle şehrimizin güvenliğini ortaya çıkartmak istiyoruz. Bunu yaparken, imar mevzuatıyla uygun olmayan çözümler üretmek zorunda kalacağımızı fark ettik. Binası hasar görmüş, orta ya da ağır hasar her ne şekilde tespit yapılmış olursa olsun bu binalarla ilgili yeni düzenleme yapma ihtiyacı ortaya çıktı. Mevzuat bunlara şöyle bir düzenleme getiriyor; örnek olarak kabaca Gümüşpark Apartmanı 9 kat, yıkıldı yerine imar mevzuatına göre 6 kat maksimum inşaat yapabiliyorsunuz. Tablo aslında çok büyük hak kayıplarına yol açacak bir tabloydu.
Adına K Alanı verdiğimiz ‘Korunması Gereken Alan’ diye tarif ettiğimiz bir düzenleme yaptık. İlçe belediyelerimiz, ilçesinde korunması gereken alan diye tarif ettiği parselleri, adaları çizdiler çalıştılar ve getirdiler. Biz de Büyükşehir olarak onayladık. Böylece korunması gereken alan sıfatı kazanmış bölgelerde mevcut durum neyse onun mevzuata rağmen aynısının yerine yapılmasını mümkün hale getirdik. 9 katlı bina yıkıldığında K sınırı içine dahil edildiğinizde tekrar 9 kat yapılabilir hale geldi. Emsal artışını biz aslında bir biçimde böylece vermiş olduk. Sayın Genel Başkanımızın da talimatıyla bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklı Belediyesi olarak, ada ölçeğinde veya daha geniş ölçekte revizyon yaparak emsali de artırmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Biz bürokrasimizi de görevlendirerek artış için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Bu mevzuatın acilen değişmesi lazım. Bu mevzuat sürdürülebilir bir mevzuat değil. Bina ya oturulur, ya oturulmaz. Azı ya da ortası olduğu zaman kafa karışıyor. Oturulmayan binaya da çözümü devlet getirmek zorundadır. Biz belediye olarak sonuna kadar yanınızda olacağız. Haklarımızı ararken mağdur olmamanız için sonuna kadar yanınızdayız.”
30 Ekim İzmir Depremi Proje Alanı Mağdurları Platformu adına konuşan Nilsu Karaman Aktarıcı, depremden sonra yaşadıkları sorunları anlattı. Nilsu Karaman Aktarıcı, “Mülkiyetlerimizi aynı şekilde geri istiyoruz” şeklinde konuştu.
Görüntüleme Sayısı: 104