Son yıllarda Mide Balonu obezite tedavisinde uygulanan etkili yöntemlerdendir. Teknik özellikle morbid obezlerde ameliyat risklerini düşürmek için de kullanılıyor. Peki Mide Balonu nedir, kimlere uygulanabilir? Avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Son yıllarda obezite cerrahisinde kullanılan ameliyatsız teknikler oldukça etkili sonuçlar doğuruyor. Bu yöntemlerden biri olan Mide balonu Tekniği de obezite sorunu olanların imdadına yetişiyor ancak uzmanlar belli konularda dikkatli olunması gerektiği hususuna dikkat çekiyor. Ameliyat gerektirmeyen Mide Balonu tekniği ortalama olarak 20-25 kilo vermeyi sağlıyor ancak balon çıkarıldıktan sonra eğer hastalar diyet uyumu konusunda istikrarlı davranmazsa verilen kiloların geri alınması kaçınılmaz oluyor.
Konu ile ilgili Medigold Sultan Hastanesinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar önemli bilgiler aktardı. Kar,” İntra Gastrik Balon, halk arasındaki adıyla Mide Balonu obezite tedavisine uygulanan etkili yöntemlerdendir. Hastanede yatmayı gerektirmez, ortalama olarak 10-25 kilo kaybı sağlayabilmektedir. Ancak balon tedavisi kalıcı değildir. Takıldıktan 6 ay -1 yıl sonra çıkarılması gerekir. Bir kısım hasta balon çıkarıldıktan sonra verdiği kiloları geri alabilmektedir.” dedi.
Tekniğin uygulama şekli nasıldır?
Tekniğin uygulanma şekli ve inceliklerine değinen Fatih Kar,” Teknik endoskopik olarak uygulanmaktadır. Yani herhangi bir ameliyat söz konusu değildir. İşlem süresi ortalama 15 dakikadır. İntra Gastrik Balon uyanık olarak sedasyon denilen hafif uyku hali altında veya genel anestezi altında uygulanabilmektedir. Genellikle uyanık olarak uygulanan balon, anestezi altında çıkarılmalıdır. İşlem sonrasında hastalar eve gidebilmektedir.” şeklinde konuştu.
Obezite ameliyatları öncesi riski düşürmek için ideal bir yöntem
Mide Balonu tekniğinin özellikle ameliyat riski bulunan hastaların riskini düşürmek için iyi bir alternatif olduğuna değinen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar,” Morbid obezite nedeniyle ameliyat planlanan, ancak ameliyat olması yüksek riskli hastalarda ameliyat öncesi 20-25 kilo kadar verdirmek ve riski düşürmek amacıyla bu tekniği uygulamak avantaj sağlıyor. Öte yandan obez olmasına karşın ameliyat için koşul olan Vücut kitle indeksinin 40 Kg/m2’nin üzerinde olması veya vücut kitle indeksinin 35 Kg/m2’nin üzerinde olup en az bir yandaş hastalık olması koşulunu taşımayan kişiler için de Mide Balonu tekniği uygulanmasını uygun buluyoruz. Ayrıca yüksek kilosu olup, diğer yöntemlerle kilo vermekte başarısız olanlara uygulanabilmektedir. Mide hastalıkları olanlara, uzun süreli kortizon kullananlara ve gebelere Mide balonu yöntemi uygulanmaz. Teknik uygulandıktan sonra özellikle ilk 3 gün karın ağrısı ve spazm olmaktadır, bu durum genellikle ileriki günlerde kaybolmaktadır. Çok düşük olasılıkla da olsa, balonun kendiliğinden sönerek bağırsak tıkanıklığı yapması, mide ülseri yapması gibi riskleri vardır.” ifadelerini kullandı.
Havalı balon mu, sıvılı balon mu?
Balon seçeneklerine de değinen Kar sözlerine şöyle devam etti. “Temel olarak aynı mekanizma ile kilo kaybı sağlayan balonlardan Havalı balon daha az şikâyet oluşturmaktadır. Sıvılı balonun ağırlığına bağlı olarak özellikle ilk günlerde karın ağrısı şikayetleri daha sık karşılaşılmaktadır. Havalı balon 500 ile 900 ml arasında değişen oranlarda hava ile şişirilirken sıvılı balon hacim olarak daha küçüktür. Bu balonların iş hacimleri takip sürecinde kilo verme durumuna göre artırılıp azaltılabildiği ayarlanabilir balonlarda mevcuttur.”
Görüntüleme Sayısı: 114