Mesane kanseri yüzünden mesanesi alınan hastalara kendi ince bağırsağından yeni bir mesane yapılarak idrar yoluna bağlanıyor. Hastalar tekrar eski yaşamlarına geri dönüyor.
**************
Dünya kanser istatistiklerine göre her yıl dünyada 432 bin kişi mesane kanserine yakalanıyor. Türkiye ise dördüncü sırada yer alıyor.
İleri yaştaki erkeklerin en çok risk altında olan grup olduğunu belirten Medical Park İzmir Hastanesi Üroloji Kliniği’nden Doç. Dr. Hakan Öztürk, “Mesane kanseri sonucu mesanesi alınan hastalar kendi ince bağırsağından yapılan yeni bir yapay mesane ile sosyal hayatlarına aynı şekilde devam edebilir” dedi.
Mesane kanserini mesaneyi oluşturan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması olarak tanımlayan Öztürk, “Hastalığın neredeyse yarısından sigara sorumludur. Onun dışında boya ürünleri gibi endüstriyel kimyasallara maruz kalma, genetik faktörler, mesanenin doğumsal kusurları, bazı kimyasal tedavi ilaçları ve radyasyon tedavisi ve az sıvı alımı mesane kanseri için başlıca risk faktörleridir.” dedi.
Mesane kanserinin her yaşta ortaya çıkabileceğini belirten Öztürk, “Hastaların yüzde 90’ı 55 yaşın üzerindedir ve ortalama tanı yaşı 73’tür. Böbrekler tarafından süzülen zararlı kimyasallar vücudu terk etmeden önce mesanede birikir. Bu birikim sayesinde zararlı kimyasallara uzun süre maruz kalır. Bu kimyasallar, yaş faktörü ve sigara ile mesane kanseri gelişimine katkıda bulunabilecek genetik değişikleri tetikler veya sürdürmesini kolaylaştırır.” dedi.
Bol sıvı tüketin
Sigaradan kesinlikle uzak durulması gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Çalışma ortamınızdaki kimyasallara maruz kalmayı önlemek için teması azaltın ve gerekli güvenlik kurallarına uyun. Bol sıvı tüketin. Bol sıvı idrarda bulunan kimyasal kanserojenleri seyreltir. Dengeli bir diyet ile omega-3 ve yağ asitleri bakımından zengin meyve ve sebzeler, fındık ve balıkların yanı sıra yağsız protein tüketin; yağ ve kırmızı eti azaltın. Herhangi bir belirti ortaya çıktığında mutlaka hekiminize bildirin. Mesane kanseri erken evreleri ile geç tanıdaki ileri evreler arasında hayatı tehdit edici ciddi farklar vardır.” dedi.
Derin tabakaya kadar ulaşmış mesane kanserlerinin mesanenin alımı ile tedavi edildiğini söyleyen Öztürk, “Sistektomi denilen mesanenin alınma ameliyatından sonra yeni mesane ince bağırsaktan yapılarak doğal idrar yollarına bağlanmaktadır. Dolayısı ile hastalar herhangi bir torba ya da aparat kullanmadan normal yaşantısına devam edebilir. Sosyal hayatları kaldığı yerden devam edebilir.” dedi.
Görüntüleme Sayısı: 134