Bazen atalarımız ne güzel sözler söylemişler. Sanki bugünleri bilerek yıllar önce konuşmuşlar. Asgari ücret görüşmeleri başladığı şu günlerde, ‘Enflasyon kavramı’ sözcüğü herkesin diline sakız olmuş. Biraz da ayarı olmayan insanlar mı enflasyonu azdırıyor…
Bedrettin Keleştimur, enflasyon için ne diyor. İnsanımız artık, ‘enflasyon kavramını’ biliyor! O kavramı, ‘hayat pahalılığı’ olarak tanımlıyor. Bu bir, ‘piyasa’ veya ‘Pazar’ tanımıdır Teknik bir tanım üzerinde durmayacağız. 82 milyon insanımız neleri takip ediyor? Özellikle borsayı, döviz fiyatlarını yakından takip ediyor. Bu değişimler üzerinde, ‘akıl yürütüyorlar.’ Bakıyorsun ayakkabı boyacısından simitçisine, iş insanından ev kadınlarına herkes ekonomist olmuşta haberimiz yoktur…
Ocak-2018’den itibaren ‘Bu yıl’ itibariyle; “TÜFE ile ÜFE arasındaki makasın açılması” Ocak-2018 Ayında, Yıllık TÜFE, yüzde 10,35 olurken, Aynı Ay içinde, ÜFE; yüzde 12,14 oluyordu… Ekim- 2018 Ayında, Yıllık TÜFE, yüzde 25,24 olurken, Aynı Ay içerisinde, Yıllık ÜFE; yüzde 45,01 oluyordu…
TÜFE, “tüketici fiyatları endeksi olarak tanımlanır!” ÜFE, “üretici fiyatları endeksi…” Ağustos – Kasım-2018 4 aylık enflasyon ne kadar? 4 ayın fiyat artışı; yüzde 11,82… Enflasyon hesaplamasında neler baz (temel-taban) alınıyor? Toplamda, “407 kalem ürün…” Bu ürünler, 12 ayrı başlık altında tasnif ediliyor.
İşte o başlıklar; “Gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içecekler ve tütün, giyim ve ayakkabı, konut, ev eşyası, sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence ve kültür, eğitim, Lokanta ve Oteller, Çeşitli Mal ve Hizmetler” 407 kalemin, ‘ortalama’ fiat artışı; ‘enflasyonu’ belirliyor…
12 Aralık 2018 Tarihinde, Dolar, 5,28 TL, Euro, 6.05, 12 TL, Gram Altın, 212, 7 TL, Çeyrek Altın, 348 TL, Borsa 92.618 – Mrk. Bankası Faiz, yüzde, 21,12…
Sendikaların yaptıkları çalışmalar sonucu, Kasım- 2018 ayı itibariyle 4 kişilik bir ailenin; Açlık Sınırı, 1.919. 34 TL.- Yoksulluk Sınırı, 6.252 TL. – Asgari Ücret, 1.603 TL.
Vatandaşlara soruyorum, Enflasyonu bana tarif eder misiniz?
Enflasyon şöyle tarif ediliyorlar; “dolanımda bulunan para miktarıyla, Malların ve satın alınabilir hizmetlerin Toplamı arasındaki açığın büyümesi nedeniyle ortaya çıkan ve fiyatların toptan yükselişi,Para değerinin düşmesi biçiminde, Kendini gösteren ekonomik ve parasal süreç.” Halkın sözlüğüyle, ‘hayat pahalılığı’
“Ülke içerisindeki fiyatların artma ve azalma eğilimi…”
TUİK, her ayın 25.’ne kadar değerlendirilen ‘indeks hesabı’ Üretici (ÜFE) fiyat endeksini de; “Tarım, enerji, imalat ve madencilik sektörleri” oluşturur. İmalat sahası daha kapsamlı bir alanı, “yüzde 72’lik bir oranı.”Tarım sektörü ise, “yüzde 22’lik oranda etkilidir!” Enflasyon, “mal ve hizmetlere ilişkin genel fiyat düzeyinin yükseldiği ve paranın satın alma gücünün düşme hızıdır!”
2004 tarihinden itibaren ülkede, ‘enflasyon tek rakamlıdır.’
2009-2010 yıllarında enflasyonun gerilediği;“yüzde 6’lara kadar düştüğü…” gözlemlenir!
2014-2016 yıllarında yıllık enflasyon, “yüzde 8’lerdedir!” Ekim- Kasım 2018’e geldiğimizde; “Yıllık Enflasyon yüzde 25,24’lerde…”
Ekonomik bir kaide olarak karşımıza çıkar; “ÜFE ile faiz oranları birbirine eş yönlüdür!” Faiz, sektörlerin ve ekonomik hayatın, ‘baş düşmanı’ Reel Kalkınmanın önünde, ‘bir duvardır’ Enflasyonla mücadele, ‘topyekûn bir mücadeleyi…’ gerekli kılar!
Bu mücadele de, ‘tabandan tavana’ israfı terk etmeye mecburuz!
Yerli kaynaklarımızı harekete geçireceğiz!En önemlisi de, ‘bilgiyi üreteceğiz’ 82 milyon insan, ‘verim ekonomisine’ yönelecek…
Enflasyonla Mücadele de, ‘teşhis bellidir’Bütün mesele, ekonomiyi ‘sabırla tedavi etmek ve dövizin ateşini düşürmekten geçer…’
Başka çıkar yolumuz da yoktur. Hepimiz birlik ve beraberlik içerisinde bize savaş açanlara bizde sabırla birlik olarak savaş açmaktan ve dik durmaktan geçecektir…
Görüntüleme Sayısı: 108