Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, Afrin’in kalkındırılması amacıyla orada yetişen zeytinlerin Türkiye’de işlendikten sonra üçüncü ülkelere ihraç edilebileceğini ifade etti.
İzmir Medya Platformu tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Er, üretime dayanaklı büyümeye odaklanmak gerektiğini söyledi.
Zeytinde yeni sezon ihracatının 1 Ekim’de başlayacağını anımsatan Er, “2018 Eylül ayında 24 günlük süreçte sofralık zeytin ihracatımız, miktar bazında yüzde 101 artarak 2 bin 698 tondan 5 bin 425 tona, değer bazında ise yüzde 65 artarak 5 milyon dolardan, 8,4 milyon dolara çıktı.” dedi.
Türkiye’nin 106 ülkeye zeytinyağı ihracatını yaptığını belirten Er, şunları kaydetti:
“Zeytinyağı ihracatımıza baktığımızda ise 2018 Eylül’de bin 220 tondan 3 bin 600 tona yükselen bir ihracatımız var. Miktarda yüzde 195’lik artış gerçekleşmiş. Değer bazında ise bu ayki ihracatımız yüzde 98’lik artışla 5,3 milyon dolardan 10,6 milyon dolara yükseldiğini görüyoruz. Sezonluk toplam zeytinyağı ihracatımız 60 bin tonu geride bıraktı. Sezonun bitimine bir aydan fazla süre var, umuyoruz ki ihracatımız 70 bin tonu bulacaktır.”
Ambalajlı zeytinyağı ihracatının bu sezon 2’ye katlandığı bilgisini veren Er, bunun katma değerli ürün ihracatının artığının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Zeytinyağı ihracatının artması için yeni pazar arayışlarının devam ettiğini dile getiren Er, “Japonya’ya ihracatımız 3’e katlandı. Bunun nedeni orada sağlıklı ürüne geçiş var. Bu trendin dünya geneline yayılmasıyla tüketim rakamları artacaktır.” diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi tarafından gerçekleştirilen rekolte tahmin çalışmaları da devam ettiğine işaret eden Er, yarın İzmir’de rekolte tespit sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılacağını aktardı.
Zeytin ve zeytinyağı ihracatına sağlanan desteklerin artmasını talep ettiklerini belirten Er, “Destekler iki katına çıkartılır, zeytin üreticimize 50 kuruş, zeytinyağı üreticimize 2,5 lira prim verilir ve böylece üretim maliyetlerindeki dezavantajlar ortadan kaldırılırsa rekolte artışı ile birlikte ambalajlı zeytinyağı ihracatımız da artacak, bu sayede üreticimiz emeğinin karşılığını alacaktır. Ülkemizin markalı ve ambalajlı ihracatının sürekliliği için öncelikle rekabetçi fiyattan sürdürülebilir ham madde arzı gereklidir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Afrin’deki zeytini Türkiye’de işleyelim”
Afrin’e Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok başarılı bir operasyon yaptığını hatırlatan Er, şimdi sıranın bölgenin kalkınmasına geldiğini, ihracatçılar olarak ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Türkiye’nin bölgede 4 bin kilometrekareyi kontrol ettiğine işaret eden Er, Afrin bölgesinde zeytin ağaçlarının bulunduğunu ve buradaki zeytin kalitesinin çok iyi olduğunu kaydetti.
Er, hem bölge insanı için hem de Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri için bölgesel kalkınmanın önemine dikkati çekerek, “Orada yetişen zeytinler Türkiye’de işlenerek, paketlenerek üçüncü ülkelere satılabilir. Bunu illa özel sektör yapsın demiyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri de yapabilir. Buradaki amaç bölge insanının kalkınması. Bazı arkadaşlarımızın oraya ziyareti sonrası bölgede çok güzel zeytin ağaçlarının bulunduğu bilgisini aldık. Bu konu hakkında yarın Sayın Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli ile de görüşeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Görüntüleme Sayısı: 103