Yeni Dünya düzeninde anlaşılacak ve de beyinlerin alamayacağı olaylar yaşanmaya devam ediyor. Tek kutuplu dünya bitti. Dünya artık çok kutuplu. ABD, Ortadoğu’da, Avrupa’da, Latin Amerika’da, Asya’da, Afrika’da kaybediyor. En yakın müttefikleriyle bile arası açık. Üstelik işler daha da kötüye gidiyor. Dünyada hâkimiyetini kaybettikçe de çılgınlaşıyor. Denizlerdeki azgın dalgaların kıyıları dövdüğü gibi, son dönemde yaşananların özeti de bundan ibarettir…
ABD’ye göre üç önemli konu;
Şu anda ABD, gündemine aldığı üç konu öne çıkmış durumda. Bütün hesaplarını bunun üzerine kuruyor ve saldırıyor;
1- Çin’in durdurulması
2- İran’ın çökertilmesi
3- Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alımının engellenmesi
Diğer gelişmeler de bunlara bağlı olarak gündem yaratıyorlar.
TÜRKİYE KARŞI SAFTA
Türkiye bu üç konuda ABD’nin yanında değil. Karşısında duruyor. Çin’le ilişkilerini geliştiriyor. Çin’in “Bir Kuşak, Bir Yol” projesine destek veriyor. İran’a ambargoya ve çökertilmesine karşı çıkıyor. Rusya’dan S-400 alma konusunda kararlı. ABD, bu üç konuda Türkiye’ye geri adım attırmaya çalışıyor. Türkiye’yi ‘ikna’ için ‘havuç’, ‘sopa’ politikasına devam ediyor. Türkiye Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın dik durmasıyla, Trump sonuç alamıyor…
TÜRKİYE’YE YAPTIRIM
ABD en son iki Türk bakana yaptırım kararı aldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü hedef aldı. Gerekçe olarak Papaz Brunson’ın tutukluluğu gösterilse de gerçekte durum çok derin. Hedefte olanlar bakanlar değil, Türkiye! Karar, ABD’nin Türkiye’ye savaş ilanı gibi!
ABD Türkiye’ye savaş ilanı yeni değil. 15 Temmuz’da gizli olarak yapmıştı. Bu Türkiye’ye, Irak’ta, Suriye’de PKK’yı yanına alarak yaptı. “PKK/PYD kara gücümüz” dediği gün Türkiye’ye savaş ilanıydı. Peki, iki Türk bakana yaptırım noktasına nasıl gelindi? Kısaca özetleyelim:
1- Türkiye Suriye’de ABD ile karşı karşıya geldi.
2- Arkasından İran’a ambargo gündeme oturdu.
3- ABD Hazine Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea Ankara’ya gelerek Türkiye’yi tehdit etti.
4- “Ya ambargoya uyarsınız, ya da sonuçlarına katlanırsınız” dedi.
5- Türkiye ambargoya uymayacağını açıkladı.
6- Erdoğan BRİCS ülkeleri zirvesine davet edildi.
7- BRİCS-T önerisinde bulundu, sıcak karşılandı.
8- Türkiye’nin ŞİÖ üyeliği de gündemde.
Türkiye yönünü değiştirince ABD iyice sertleşti. İki Türk bakanla ilgili yaptırım kararı çıkardı…
İş bununla bitecek gibi de görünmüyor!
ABD’yi yakından takip eden diplomatlar, Sarraf davasında ikinci dalganın gelebileceğine dikkat çekiyorlar. Bu dava ile ilgili olarak aralarında Halk bank’ın da bulunduğu beş bankaya yönelik cezanın devreye girebileceğine vurgu yapıyorlar. Türkiye’ye “Ya benimlesin ya da düşmanım” dayatması yaptığını ifade ediyorlar.
TRUMP’UN DEĞİL, CIA YÖNETCİLERİNİN KARARI
ABD’nin aldığı kararı Trump’un “deliliğine, çılgınlığına” bağlayanlar var. Yaşananlar “evangelistlikle” izah edilmeye çalışılıyor. Bana kalırsa büyük hata!
Karşımızda dünya hâkimiyetini kaybetmeye başlayan bir emperyalist var. Durumunu kurtarmaya çalışıyor. ABD Başkanı Trump, Başkan Yardımcısı Pence, Dışişleri Bakanı Pompeo, Savunma Bakanı Mattis, CIA Başkanı Haspel ve diğerleri… Aralarında ufak tefek görüş ayrılıkları olsa da şu anda hepsinin derdi ABD’nin sonu.
BAŞKAN ERDOĞAN, ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün kararını açıkladı ve iki bakanımıza karşılık, ABD Adalet ve İçişleri bakanlarının Türkiye’deki mal varlıklarının dondurulması kararını aldı. Olması gereken de buydu. Konu Türkiye ise içerde birlik zamanı” Meclis’te dört siyasi parti grubunun ABD’ye ortak tepki vermesi önemliydi. Başkan Erdoğan tüm siyasi parti genel başkanlarını toplayıp, İç gerginlikler bir kenara itilmeli ve Halkın talebi olan, Türkiye için bir araya gelinmeli. İncirlik, Kürecik, Diyarbakır üssü, masaya yatırılmalı. Hep birlikte karar alınmalı…
Görüntüleme Sayısı: 107